Benim Dünyam

başlıktan da anlaşıldığı gibi bu yazıda en sevdiğim 3 youtube kanalından bahsedeceğim kısaca. 1) Nilüfer Baş: Nilüfer Baş'ı kanalı henüz bu kadar büyük değilken takibe almıştım. benim ilgilendiğim konular hakkında videolar çekiyordu; harry potter olsun, kitap önerileri olsun...sonradan sürekli takip ettiğim, video yüklemiş mi diye kontrol ettiğim bir kanal haline geldi. ben de diğer sosyal medya hesaplarına baktım ve ne göreyim! nilüfer baş benim okulumda, benim fakültemde okumuş ve benim şuan hala üyesi olduğum tiyatro topluluğunun bir parçasıymış zamanında. dolayısıyla aynı topluluğun farklı dönemlerinde bulunsak bile ortak arkadaşlarımız vardı. ben de bu vesileyle kendisiyle yüz yüze de tanışmış oldum. gerçekten çok tatlı bir insan. kanalı da çok başarılı. zaten kanalının ne kadar hızlı büyüdüğüne bakarak ve 1-2 videosunu izleyerek bun anlayabilirsiniz. çok çeşitli konularda ama genel olarak geek kültürünün ilgi alanına giren konularda video çekiyor bir bakın derim. 

  "Harry Potter ve Azkaban Tutsağı" en iyi film? Harry Potter serisinin en iyi filmi ne diye sorsalar eminim ki bir çoğunuz azkaban tutsağı dersiniz. konu ve olaylar bakımından belki herkesin favori filmi-kitabı farklıdır ama kitapların filme uyarlaması açısından baktığımız zaman genel fikir sanırım azkaban tutssağı yani en azından internette okduğum, izlediğim kadarıyla genel tablo öyle gözüküyor. haksızlar mı? pek sayılmaz. azkaban tutsağı harry potter serisinde en sevdiğim kitaplar listesinde ilk üçe giremez aslında. bu da tamamen benim kişisel zevklerimle alakalı bir durum yoksa azkaban kitap olarak da çok başarılı bir kitap. mesela benim en sevdiğim kitap melez prens ama gelin görün ki en nefret ettiğim harry potter filmi de o! bu kadar çok sevdiğim bir kitabın bu kadar eksik bir şekilde beyaz perdeye aktarılması felaketi var ortada! ama konumuz bu değil...azkaban tutsağına geri dönersek bir kere serinin 3. filmi ve ilk iki filmin çocuksu havasından kendini kurt

NANA ANİME İNCELEMESİ Yapım Yılı: 2006-2007 Bölüm Sayısı: 47 MyAnimeList Puanı: 8.52 Tür: Komedi, dram, müzik, romantizm, shoujo, slice of life Nana Komatsu çaresiz ve saf ve kolayca aşık olan 20 yaşında bir kadın ve sevgilisi olan Shoji güzel sanatlar fakültesini kazanıp Tokyo'ya gittikten 1 yıl sonra Nana da artık onun yanına Tokyo'ya gitmek için trenden bilet alır ve bindiği trende tek boş yer olan Nana Osaki'nin yanına oturur. Nana Osaki hem görünüş hem de karakter olarak Nana Komatsu'dan çok faklıdır. Yolda birbirlerine yol arkadaşlığı yaparlar ve sonra Tokyo'ya vardıklarında birbirlerinden bağımsız olarak ev ararken tekrar karşılaşırlar ve aynı evi tutmaya kalkarlar. Sonunda anlaşıp aynı daireyi kiralarlar ve hikaye böylece başlamış olur. Konu kısaca böyleydi. Farklı türlerde bir sürü anime izledim. Ve nana kendi kategorisinde en beğendiğim animelerin başına gelir. Tür olarak shoujo yazsa bile bana kalırsa bu anime daha çok josei tür

Bu yazıda kullandığım iki peelingi karşılaştırdım ve her biri hakkında düşüncelerimi yazdım. yVES ROCHER KAYSI ÖZLÜ PEELİNG Hakkında okuduğum iyi yorumlar doğrultusunda aldığım ürün.açıkçası neden bu kadar çok seveni var anlayamadım.benim hiç sevemediğim bir ürün oldu çünkü partikülleri bana iri taneli geldi.tabi ki bunun nedeni benim cilt yapımdan kaynaklanıyor çünkü oldukça hassas bir cildim var.cildimi çok kuruttu,ayrıca kullandıktan sonra özellikle burun çevremde gene soyulmalar devam etti yani görevini pek de yerine getiremedi bana göre.cildimi kuruttuğundan bahsetmiştim ama şöyle bir olay var kullandıktan sonra cildimi kurutuyor ama bir kaç saat sonra sanki cildim yağ kusuyor gibi oluyordu sanırım en nefret ettiğim özelliği bu oldu.kısacası bana göre yeterli bir ürün değil ve cildim bu ürünle anlaşamadı.hassas cildi olanlara önermiyoRUM. AVENE EAU THERMALE GENTLE PURFYİNG SCRUB eau thermale gentle purifying scrub isimli peelingine bayıldığım marka.hass

Yemek günlüğü tutmaya karar verdiğimden beri ilk gittiğim yer Quick China oldu. Quick China Çin, Japon ve Tayland mutfaklarını bünyesinde barındıran bir uzak doğu restoranı. Daha önce de buradan yemek yedim birkaç kere ama hiç yerine gidip yememiştim. İlk defa arkadaşlarımla beraber mekana gittim ve oldukça beğendim. Zaten uzak doğu kültürüne ilgisi olan bir insanım normalde. Bunun da etkisi vardır mutlaka ama ben atmosfere, dekorasyona bayıldım.Tuvaletteki lavabolarda deniz kabukları vardı mesela. Böyle ufak detaylar birleşince çok güzel olmuş mekan. Dış mekanda campfire diyebilir miyim tam bilmiyorum ama o tarz bir şey vardı ve sanırım akşamları orada marshmallow ve patlamış mısır ikram ediyorlarmış. En azından ben öyle duydum. Hepimiz hem fiyatı daha makul olduğu için hem de aramızda daha önce hiç sushi yemeyenler olduğu için bento sipariş ettik. Yemek öncesinde ikram olarak sushi roll, birer parça moğol işi tavuk ve alkolsüz kokteyl getirdiler Bir kaç çeşit bento çeşidi vardı ve

"SAMURAİ CHAMPLOO" ANİME İNCELEMESİ   Yapım Yılı : 2004-2005 Bölüm Sayısı: 26 MyAnimeList Puanı: 8.49 Tür: Aksiyon, macera, komedi, shounen, samuray Animenin Yaratıcısı : Shinichiro Watanabe Animenin baş karakterlerinden biri olan Fuu, haydutluk yapan ve savaşmakta oldukça yetenekli olan Mugen ve gezgin bir ronin olan ve en az Mugen kadar yetenekli olan Jin'i bir dizi olaylar sonucu idam edilmekten kurtarır ve sonra onları "ayçiçeği kokan samurayı" ararken kendisine yardım etmeleri için ikna eder. Ve böylece bu üçlünün ay çiçeği kokan samurayı ararken yaşadıkları olaylar dizisini izlemeye başlarız. Animenin konusu kısaca bu şekilde. Benim anime hakkındaki fikirlerime gelirsek 26 bölümün nasıl bittiğini anlamadığım, asla sıkılmadığım çok keyif alarak izlediğim bir seriydi. Yeri geldi güldüm yeri geldi üzüldüm, her duyguyu yaşatan ve bunu sıkmadan, baymadan yapmayı başaran bir animeydi. Müzikleri olsun çizimleri olsun gerçekten çok kali